Sayın Valimizin "18 Mart Şehitler Günü" Mesajı
16.03.2017
Çanakkale Zaferi, yurdumuzu gözü dönmüş düşmandan korumak için şahlanan milletimizin, sayı ve maddi açılardan kat be kat düşmanı hezimete uğrattığı, tarihin en zorlu ve en onurlu savaşlarından birisidir. Türk ve dünya tarihine yön veren bu zafer, Türk Milleti’nin kahramanlık ve onur abidesidir.
Milletimizin 1071 Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya yerleşmesi ve bu toprakları anayurt yapması ile büyümeye başlayan Türk düşmanlığı, güçlü ordusu, adaleti ve hoşgörülü yönetimi ile üç kıtaya hükmeden Osmanlı Devleti’nin kurulması ve yükselmesi ile daha ileri bir boyuta ulaşmıştır. Türkleri tarih sahnesinden silmek, milletimizi köleleştirerek esaret zinciri vurmak hayaliyle yanıp tutuşan batılı devletler, Osmanlı Devleti’ne karşı 9 ayrı cephede saldırıya geçmişlerdir.
“Hasta Adam” olarak nitelendirdikleri Osmanlı Devleti’ni kısa yoldan yıkmak ve topraklarımızı parçalamak isteyen İtilaf Devletleri boğazlarımızı ele geçirmenin derdine düşmüşler ancak vatanı, bayrağı, dini ve kutsal saydığı değerleri için ölümü göze almış aziz ecdadımızı ve onların Çanakkale’de yaşatacakları mücadele ruhunu hesap etmemişlerdi.
Çanakkale Boğazı'nda Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde yürütülen ve aylar boyunca süren deniz ve kara savaşları sonucunda binlerce askerimiz şehit düşmüş, düşman donanmaları ise ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir.
Çanakkale Savaşı, Anadolu insanının topyekûn verdiği bir mücadele neticesinde zaferle sonuçlanmıştır. Bu savaşta nice analar daha çocuk yaştaki evlatlarını bağrına basarak cepheye göndermiş, sevenler birbirinden ayrılmış, nice kadınlar eşsiz, nice evlatlar babasız kalmış ancak kahraman Mehmetçik tüm yokluklara rağmen düşmana geçit vermemiş, şanlı bir destan yazmıştır.
Açılan cephelerde karşılıklı siperlerin sekiz metreye düştüğü, atılan kurşunların havada birbirine isabet ettiği ve ölümün muhakkak olduğu bir savaşta aziz ecdadımız, yurdumuza düşman ayağı basmasın, ezanlarımız susmasın, Kur’an’ımız yerlerde çiğnenmesin ve namusumuza düşman eli uzanmasın diye hiç tereddütsüz göğsünü siper etmiş ve dinimizin en yüce makamlarından şahadet mertebesine yükselmiştir.
Dünya tarihini değiştiren ve masa başında yapılan tüm planları suya düşüren bu zafer, aynı zamanda milli mücadelenin de ilk kıvılcımı olmuştur. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasına zemin hazırlayan Çanakkale Zaferi, ulusal bilinci ve ulusal ruhu yeniden ateşlemiş, Milletimiz yeni bir Türk Devleti kimliği ile tarihteki ve gelecekteki yerini yeniden almıştır. Bugün aynı his ve duygularla milletimizi sindirmeye ve susturmaya çalışan güçlere inat şehitlerimizin bizlere emanet bıraktığı ülkemizi her anlamda yüceltmeye devam edeceğiz.
Bu düşüncelerle, 18 Mart Şehitler Günü’nde başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanı uğrunda canlarını feda eden tüm kahramanlarımızı bir kez daha şükran ve rahmetle anıyorum.
